SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
Avrupa Birliği, 2014 yılında 3S (Sea, Sun, Sand / Deniz, Güneş, Kum) temalı kitle turizminin misyonunu tamamladığını, bunun yerine artık yerel motifleri ön plana çıkartan, korumacı, yalnızca günümüze değil geleceğe de odaklı Sürdürülebilir Turizm kavramını sundu. Buna istinaden WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), yedi Akdeniz ülkesinde ortak proje geliştirdi. Katılımcı ülkeler arasında yer alan Türkiye’den projeye seçilen pilot bölge ise Kaş oldu.
İşte biz de Can Mocamp olarak hem işletme kurulumumuzda hem de sunduğumuz hizmetlerde sürdürülebilir turizm felsefesini benimsiyor ve tüm gerekliliklerini uyguluyoruz.
Bu kapsamda;
Zeytin ağaçlarının arasında kurulu tesisimizde zeytincilik kültürünü (ağaç bakımı, budama, hasat) devam ettiriyoruz. Ayrıca tesis içerisindeki diğer tüm ağaçlardan (keçiboynuzu, turunç, limon) elde ettiğimiz ürünleri misafirlerimize sunuyoruz.
Kendi ürettiğimiz ürünlerimizin yanı sıra misafirlerimize sunduğumuz diğer lezzetlerimizi de yerel üreticilerden veya Kaş pazarından tedarik ediyoruz. Özellikle kahvaltılarımızda paketli ürün sunmamaya özen gösteriyoruz. Bu sayede sürdürülebilir turizmin en önemli işlevlerinden biri olan yerel üreticiyi destekleme misyonunu da yerine getiriyoruz.
Tesis içindeki tüm aydınlatmayı LED armatürler ile sağlıyoruz. KNX protokolüne sahip tam akıllı otomasyon sistemi ile tesis içindeki aydınlatma, havalandırma, ısıtma ve soğutmayı 7/24 takip ediyor, gereksiz enerji kullanımının önüne geçiyoruz. Bu sistem ile enerji kullanımımızı yüzde 50 oranında azalttık.
Sıcak suyu 12 V enerji üreten, solbrella adı verilen güneş panellerinden elde ediyoruz. Bitkileri sulamak için de böhler sisteminden yararlanıyor, gri su olarak adlandırılan, duş ve lavabo atık suyunun bir kuyuda bekletilmesiyle elde edilen suyu kullanıyoruz.
Can Mocamp olarak verdiğimiz tüplü dalış eğitimlerinin yanında, bölgenin doğal, kültürel ve tarihi dokusunu misafirlerimize Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde tanıtarak yerel turizmi de destekliyoruz.